“İnadına üretim, inadına çalışacağız çiftçi olarak”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Milli ekonominin temeli ziraattır” sözünü anımsatarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer, pandemi süreci ve Ukrayna’da yaşanan savaşın, tarımın değerini ortaya koyan son dönemlerin en önemli iki örneği olduğunu vurguladı. Başkan Seçer, şöyle devam etti:
“Cebinizde paranız da olsa size mal satan yoksa aç kalırsınız. Halkınızı da aç bırakırsınız. Ukrayna savaşı var. Cebimizde dolar var. Rusya buğday ihracatını durdurdu. Türkiye önemli bir miktarda o bölgeden buğday, ayçiçeği alıyor. Şimdi nasıl olacak? Aç mı kalacağız? Aç kalmamak için üretmemiz lazım. Kimseye mahkum olmamak için, muhtaç olmamak için çalışmamız lazım, üretmemiz lazım, kanaat etmemiz lazım. Sadakatle, sabırla üretmek, üretmek, üretmek. Bu hak indinde olması gereken. Ama kanaatle, sabırla, sebatla üreten yurttaşlarına da biz yönetenler, onlara onların layık olduğu desteği vermek zorundayız. Hayat pahalı, enflasyon çok yüksek. Bugün sattığın ürünün parasını alıp cebine koyuyorsun, gelecek yıl üreteceğin ürünün tohumunu, gübresini, mazotunu alamazsın. Üretim olur mu? Olmaz. Bunun bir dengede olması lazım. Dünyanın neresine giderseniz gidin, her devlet, her hükümet üreticisini desteklemek zorundadır. Yoksa üretim olmaz, yoksa millet aç kalır. Çiftçinin yanında olacağız, çiftçiyi destekleyeceğiz. Mazot desteği vereceğiz, gübre desteği vereceğiz, ürünün alımlarında alım destekleri vereceğiz. Çiftçinin ayakta kalmasını sağlayacağız. Çiftçi deyip, çiftçilik deyip geçmeyin; köy deyip, köylülük deyip geçmeyin, küçümsemeyin ha sakın. Tarım dediğiniz; Türkiye'de 20 milyon hektar işlenen tarım alanı var. Az verimli, orta verimli, çok verimli. Bu üretimi yapan insanların toplam nüfustaki oranı her 4 kişiden biri, en az %25'i. Siz tarımı bitirdiğiniz zaman çiftçinin, köylünün çocuğu belediyenin kapısına dayanır. İş ister, sokakta işsiz gezer, aç gezer. O zaman siz bu milleti durduramazsınız. Sosyal problemlere neden olursunuz. Evet, inadına üretim, inadına çalışacağız çiftçi olarak.”
“İnadına, ‘Ben doğru yapıyorum’ demememiz lazım”
Çiftçiliğin büyük emek gerektirdiğini ifade eden Başkan Seçer, “Çiftçinin kazandığı para anasının ak sütü gibi helaldir. Yağmur demez, çamur demez, fırtına demez, boran demez, çocuğum hasta demez. Çocuğuna ilaç almaz, gider ağacına atmak için ilacını alır. ‘Çocuğuma daha sonra alırım. Hele şimdi idare edeyim’ der. Şimdi böyle bir helal kazanç. Biz ne yapıyoruz Büyükşehir Belediyesi olarak? Hükümet olsaydık Vahap Seçer olarak farklı konuşurdum. Derdim ki, ‘Tarım politikaları şu şekilde olmalı, bu şekilde olmalı’. Hükümetimi de uyarırdım, bakanı da uyarırdım. Ben tarım komisyonunda görev yapmış bir parlamenterim. Plan bütçe komisyonunda görev yapmış bir parlamenterim. Tarımı da, tarımda üretimin ne olduğunu da, tarım desteklerini de pekâlâ bilirim. Gidişat doğru mu? Tartışılır. Vatandaş, çiftçi, üretici, ‘Çok şükür, bereket versin’ diyorsa söyleyecek hiçbir lafımız yok. Ama az önce söylediğim gibi, ‘Sattığım üründen aldığım parayla, bir dahaki yılın üretimini yapamıyorum, evimin geçimini sağlayamıyorum’ dediği noktada kafamızı önümüze eğip bir düşünmemiz lazım. İnadına, ‘Ben doğru yapıyorum’ demememiz lazım. Ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanıyım” diye konuştu.
“Mersin önemli tarım topraklarına ve imkanlarına sahip bir ilimizdir”
Üreticilere Büyükşehir Belediye Meclisi’ni takip etmeleri çağrısı yapan Başkan Seçer, “Meclisi canlı izleyin. İzliyor musunuz? İzlemiyorsanız hata yapıyorsunuz. Verdiğiniz oya saygısızlık yapıyorsunuz. Verdiğiniz oya saygı göstermek için, verdiğiniz oy karşılığında Meclise gönderdiğiniz Meclis üyelerini, verdiğiniz oy karşılığında seçtiğiniz belediye başkanının ne yaptığını denetlemeniz lazım. Cumhurbaşkanının ne yaptığını, hükümetin ne yaptığını denetlemeniz lazım. Bizlerin de sizlere hesap vermesi lazım. Hep söylüyorum, Türkiye kimsenin babasının çiftliği değil. Mahkeme kadıya mülk değil. Bu koltuk benim babamın malı değil; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu. Görevimi yaptığım sürece, insanların teşekkürünü, hayır duasını aldığım sürece, onları mutlu ettiğim sürece o koltuk için bana destek olur. Ama hata yaparsam, belediyeyi zarara uğratırsam, israf edersem, size getirdiğim 10 liralık hizmeti bin liraya yaparsam, belediyeyi çökertirsem, ülkeyi batırırsam o koltukta bir daha bir saniye kalmamam lazım. Zaten bunun kararını verecek olan da halktır, sandıktır. Sizin o koltukta bizleri bir saniye dahi oturtturmamanız lazım. Demokrasi böyle bir şeydir” ifadelerini kullandı.
Mersin’in önemli bir üretim ve tarım bölgesi olduğunun bilinciyle hareket ettiklerinin altını çizen Başkan Seçer, “Mersin önemli tarım topraklarına ve imkanlarına sahip bir ilimizdir. Türkiye'nin en değerli illerinin başında gelir. Allah bize her şeyi vermiş. Denizi, dünyanın en yakışıklı Toros dağlarını, havası güzel, suyunu vermiş. Her şeyden önemlisi çalışkan, birbirine saygılı, sevgili halkını vermiş. Mersin halkı; böyle çalışan, üreten, taştan, topraktan ekmeğini çıkaran bir halktır” diye konuştu.
“Kadınlarımız evin direğidir. Ülkenin de direği kadınlarımızdır”
Projelerde kadınlara pozitif ayrımcı bir anlayışla yaklaştıklarını ve Belediye kademelerinde de aynı anlayışı yürüttüklerini ifade eden Başkan Seçer, “Neden biliyor musunuz? Kadınlarımız evin direğidir. Ülkenin de direği kadınlarımızdır. Ulusal kurtuluş savaşında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ulusal kurtuluş mücadelesini sürdürürken ona el veren, destek veren kadınlarımızdı. Kadınlarımız düşmanla göğüs göğüse mücadele etti. Şimdi de bakıyorum tarlada, ahırda çalışan kadınlarımız. Onun için onların emeklerine sağlık, yüreklerine sağlık” dedi.
“Kazlarımız, Türkiye'nin en önemli zincir marketlerinde ‘Mersinden’ markasıyla satıldı”
Akdeniz, Erdemli ve Toroslar ilçelerine verilen destekler hakkında bilgiler paylaşan Başkan Seçer, “Bugün burada Toroslar, Erdemli ve Akdeniz ilçelerimizin üreticilerine sulama borusu ile bazı alet ekipmanlar vereceğiz. Nedir bunlar? Ceviz soyma, taş kırma ve hamur yoğurma makinesi. Bunlardan en önemlisi bence hamur yoğurma makinesi. Kadınların işlerini kolaylaştırıyor. Böylece sabahın kör karanlığında kalkma derdi de ortadan kalkıyor. Bir de geçen yıl başladığımız, hani bu sadece Kars'ta kaz yetişir diyorlar ya sanki başka memlekette kaz yetişmezmiş. Vallahi biz üreticilerimizle geçen yıl yetiştirdik ve Türkiye'nin en büyük, en önemli zincir marketlerinde de gayet güzel ‘Mersinden’ markasıyla satıldı. Yiyenlere afiyet, şeker olsun. Üreticilerimiz için de Allah bereket versin. Demek ki çalışınca her yerde oluyor” diye belirtti.
“Bu üretimler kadınlarımıza muazzam destek sağlıyor”
Bu yıl 35’i kadın toplam 50 yetiştiricinin her birine 100 kaz vereceklerini belirten Başkan Seçer, “Ayrıca belediyemizin de içinde olduğu 1000'er adetlik üretim yapacağız, bu kadınlarımızın yanında. Her yetiştiricimize de yem desteği vereceğiz, 600 kilogram. Bu üretimler kadınlarımıza muazzam destek sağlıyor. Onlar da kendilerini iyi hissediyor. Diyor ki ‘Bak ben de çalışıyorum, ben de kazanıyorum. Kocamın eline bakmıyorum. Çocuğuma harçlık verirken kendi kazancımdan olduğu için daha çok hoşuma gidiyor.’ Ben kadın üreticilerle konuştum. Bana böyle söylediler. ‘Kendim çalıştığım zaman, kocamdan aldığım harçlıktan benim için daha değerli. Hele hele bunu çocuğa harçlık olarak verdiğim zaman değme keyfime’ diyorlar. Bana kadınlarımız söylüyor. Doğru mu söylüyorlar? Doğru söylüyorlar tabii. Söylediğim gibi bu üretimi geçen yıl da yapmıştık, inşallah gelecek sene de bunu devam ettireceğiz” diye konuştu.
“Belediyemiz Türkiye'nin en önemli, en değerli, en güçlü belediyelerden biridir”
Dolar kurunun yükseldiğini ve bunun tarım girdi maliyetlerine etkisini değerlendiren Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Bütün çiftçilerimizin girdilerini etkiliyor. Akaryakıtı başta; gübreyi, ithal tohum alıyorsanız ithal tohumu, aklınıza ne geliyorsa, zirai ilacı, sıvı gübreyi. Hepsini etkiliyor. Bugün dağıtacağımız sulama borularının fiyatlarını da etkiliyor. Biz bugün burada 19 bin metre, yani 19 kilometre sulama borusu desteği yapacağız. 2020 yılında 60 kilometre, 60 bin metre dağıtmıştık. 2020-2021 pandemi dönemi, kriz dönemi hatırlayın. 57 bin metre 2021'de dağıttık. Bu yılda toplam 62 bin metre. Bunların 45 bin metresi de bugün dağıtımını yapacağımız hdpe. Kalan kısmı da çelik boru olacak. Biz bu projeye başladığımızda 1 liraya aldığımız boru şu anda kaç lira biliyor musunuz? 7 lira, 8 lira. 6 kat, 7 kat, 8 kat fiyat farkı var. Ama bizim belediyenin bir özelliği var. 3 yıllık Belediye Başkanınız vatandaşına konuşurken, Meclis’te konuşurken, bir yerde bir bilgi aktarırken, hiçbir zaman şunu söylemedi. ‘Ben köy yollarını yapamam. Çünkü param yok. Ben tarıma destek veremem. Çünkü param yok. Ben belediye otobüslerini seferden çekeceğim. Çünkü mazot çok pahalı, toplu taşıma cebimizden çok para alıyor, çok zarar ediyor. Ben bundan sonra toplu taşımadan çekiliyorum. Ben fakir bir belediyeyim. Ben hizmet yapamam. Hükümet beni desteklemiyor. Bugüne kadar Belediye Başkanınız böyle bir laf söylemedi. Bunu benden duyan oldu mu? Duyamazsınız. Allah akıl vermiş, fikir vermiş. Vatandaşlar da bana oy vermiş. Hem akıl, fikir, bir de destek. Yani bir mantık, bir de manevi bir güç var. Kalben bir destek, bir sorumluluk omuzlarımızda. Belediyemiz Türkiye'nin en önemli, en değerli, en güçlü belediyelerden biridir. Bunu haykırarak söylüyorum. Vatandaşlarımın her türlü ihtiyacı karşılanacaktır. Yakışığı yapılacaktır. ‘Elimizden gelen budur’ öyle bir söylemimiz olamaz. Elimizden gelir evelallah. İsraf yok. 1 liralık malı 3 liraya almak yok. Doğru yatırımlar var, gereksiz yatırımlar yok. Onun için belediye tıkır, tıkır, tıkır, tıkır çalışıyor çok şükür. Kalan 2 yıllık görev süremiz içerisinde de Allah bizi mahcup etmesin. Başladığımız günden bugüne yaptığımız hizmetlerin iki katını alacaksınız. Biz ne yaptığımızın farkındayız, ama evelallah kalan 2 yılda çok daha süratli, çok daha hızlı hizmetleri sizlere ulaştıracağız. Toroslara bugün dağıtılacak boru miktarını söyleyeyim. 5012 metre. Erdemli'ye 4000 metre. Akdeniz'e de 3604 metre. Bunlar hdpe borular. Çelik borular geldiğinde de Toroslara 2960 metre, Erdemli'ye 3500 metre olmak üzere 6.460 metre daha çelik boru dağılmış olacak ve toplam 19 bin 76 metre sulama borusu dağıtımı tamamlanmış olacak”
“Biz asla ayrımcılık yapmayacağız, yapamayız”
Üreticiyi destekleyen hizmetlerde ayrımcılığa asla izin vermediklerini vurgulayan Başkan Seçer, "Altını karakalemle çiziyorum. Hiçbir ayrım yapmadan; bu senin partilin, bu benim partilim, hepimiz bu al bayrak altında yaşıyoruz. Bizim bölgemiz, etnik kökenimiz, mezhebimiz, meşrebimiz, siyasi görüşümüz ne olursa olsun hepimiz kardeşiz. Biz ayrımcılık yapamayız. Biz asla ayrımcılık yapmayacağız, yapamayız” diye belirtti.
Makine-ekipman desteklerini anlatan Başkan Seçer, “Erdemli'ye 1 adet taş kırma makinesi hayırlı olsun. Toroslara, Ayvagediği Sulama Kooperatifi’ne ceviz soyma makinesi. Akdeniz Ziraat Odası’na 1 adet dal budak kıyma makinesi. Sizlere de hayırlı uğurlu olsun. Şimdi asıl önemli olan bacılarım için hamur yoğurma makinesi. Bu törende 7 adet Toroslar’a, 6 adet Akdeniz'e, 2 adet de Erdemli'ye gönderiyoruz. Toplam 80 adet dağıtacağız burada. Şöyle yapıyoruz. Hiç seçim yok. Kim müracaat ediyorsa, hangi köy müracaat ediyorsa; tabii bu imece usulü kullanılacak, herkes kullanacak bunu. Muhtara teslim ediyoruz. Bacılarıma da hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Üreticiye destek vermeye devam edeceklerini dile getiren Başkan Seçer, şu ifadeleri kullandı:
Bir önemli destek kalemimiz de fide fidan desteği. Hatta nergis soğanı. Bu bölgelere de veriyoruz. Bakın; 2020 yılında 376 bin adet dağıtmışız. 2021'de 427 bin. Bu yılda 350 bin talep olmuş. Talep doğrultusunda yapıyoruz. Bu yıl neler dağıttık biliyor musunuz? Hem şu anda hepsi toprağa indi. Adaçayı fidesi bile dağıttık. Farklı ürünlere girmek lazım. Raf değeri daha yüksek, katma değeri yüksek, alışılmışın dışında. Avokado çok para kazandıran bir ürün. Aile işletmelerine de uygun. Yani bir köyde evin önüne 3-5 ağaç dikilsin, emin olun evdeki çocukların eğitim masrafını karşılarsınız. Adaçayı fidesini 70 bin adet dağıtmışız, şu anda toprakla buluşmuş. Passiflora bu da yeni bir tropikal bitki. Bu da çok önemli meyve. Bunun da alıcısı çok. Manavda pazar değeri çok. 7 bin 375 adet dağıtmışız. Avokado fidanı 3 bin 865 adet dağıtmışız. 6 bin 135 adet daha dağıtacağız. Yani yaklaşık o da 10 bin adet olacak. Yine alıç fidanı 5 bin 300 adet. Ceviz fidanı 20 bin adet dağıtacağız. İncir fidanı 15 bin adet. Harnup fidanı 4 bin adet. Badem fidanı 15 bin adet. Lavanta fidesi ve nergis soğanı, her birinden 100 bin adet. Ürettikçe kazanacağız. Her köyde bu üretimi yapacak kadınlarımızın, üreticilerimizin çiftliğine, evine bu yardımları, katkıları, destekleri yaptığımız sürece emin olun belirli bir süre sonra kentimizin refah düzeyi artar. Bize gelen kötülük boşluktan gelir. Üretmemezlikten gelir. Güçlü ülkelerin sömürgesi oluruz. Onun için üretmek esas olacak. Hepimiz için.”
“13 ilçemizde 60 üreticimiz bizden 1500 hayvanını alacak”
Seracılara bu yıl da sürecek destekleri anlatan Başkan Seçer, “Hem mikrobiyal gübre dağıtacağız, 225 üreticiye. Yine sera naylonu toplam 48 ton. Sera ipi toplamda 12 ton. Sarı yapışkan tuzak; bu beyazsinek zararlısı var biliyorsunuz. Bunlar seralarda da zarar veriyor. Bunu da 700 üreticimize bu yıl dağıtımını gerçekleştireceğiz” dedi.
Başkan Seçer, tarımsal alanda büyük takdir toplayan ve Türkiye’ye örnek gördüğü ‘Haydi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesine de değindi. Başkan Seçer, “2 yılda 3 bin hayvan verdiğimiz 120 üreticimizin 63 üreticisi kadınlarımız, bacılarım. Ellerine sağlık çalışıyorlar. Yine bu yıl dağıtımlarına bayramdan önce başlayacağız. Bayram arifesinde bayram hediyesi olarak, üreticilerimiz tespit edildi. 13 ilçemizde 60 üreticimiz bizden 1500 hayvanını alacak. Ellerine kollarına sağlık, bereket versin. İnşallah her emeğimizin karşılığını alırız” diye konuştu.
“Daha birçok köyü örnek köy haline getireceğiz”
Örnek köylere örnek işler yapıldığını da kaydeden Başkan Seçer, son olarak şunları söyledi:
“Bir örnek proje çalıştık. Darısekisi Örnek Köyü. Bu bölgeye de örnek olacak. Ama bunla kalmayacak. Daha birçok köyü örnek köy haline getireceğiz. Üretim olsun. Orada gelenekler, görenekler yaşasın. İnsanlar gelenekleri, görenekleriyle yaşar. Yoksa makine gibi olur. İnsanın maneviyatı, geleneği, geçmişi, tarihi olur. Bunları unutmaz, unutturmaz. Çocuklarına yansıtır. Bu örnek köylerin böyle bir özelliği var. Örnek köy deyip geçmeyin. Sokağı, binaları boyadılar. İnsanların gelip oturacağı sıkma-börek yiyeceği, ayran içeceği yer yaptılar değil. Onun ruhu bir başka. Biz istiyoruz ki sadece Türkiye’nin her yerinden değil, dünyanın her yerinden turistler gelsin bu bölgelere. Bu köylerimizi gezsin. Avrupa’da bu böyle. Biz biraz geriden gidiyoruz. Özellikle Mersin, turizmde gelişsin, insanlar gelsin, tanısın. Kentimin güzelliklerini görsün. Bizlerin güzelliklerini görsün. Bu insanların kalbinin temizliğini görsün. Bütün kültürlerin burada nasıl bir arada kardeşçe yaşadığını görsün. Bizim arzumuz, isteğimiz, çabamız bu yönde.”
Kızıltan: “Sayın Başkanımız, ihtiyaçlarınızı gerçekten çok iyi tespit ediyor”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ziraat mühendisi olmasından kaynaklı çiftçinin sorunlarını daha iyi anladığını belirterek, “Sayın Başkanımız sizlerin heyecanını, isteğini, ihtiyaçlarınızı gerçekten çok iyi tespit ediyor. Belki sizler dile getirmeden o neye ihtiyacınız olduğunu hissediyor, ona göre planlıyor. Nerden biliyoruz? Biz sık sık Sayın Başkanımla bir arada oluyoruz. Bunları da hep kendisi bize anlatıyor. Hakikaten çok şanslısınız. Kırsal, gerçekten bizler için çok önemli. Geçen sene burada yine bir dağıtım törenine gelmiştik. Şimdi yine bir törene geldik. Ben yıllardır hakikaten böyle bir şey görmedim. Belediyeler olarak görmedim. Gerçekten Sayın Başkanım size teşekkür ediyoruz. Çitçilerimiz alın teriyle, analarının ak sütü gibi helal bu desteklerle, yardımlarla bizlere üretecekler. Para kazanacaklar. Köylerini geliştirecekler” dedi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Milli ekonominin temeli ziraattır’ sözünü anımsatarak konuşmasına başlayan Dalakderesi Mahalle Muhtarı Muzaffer Çelen, “Başkanımın yüzü çok gülüyor. Her zaman toplantılarda yanındayım. Ziraat mühendisi olmasından dolayı ziraata çok önem veriyor. Ziraat mühendisleri olmazsa bu toplum aç kalır. Bunun da bilincinde olmamız lazım. O kardeşlerimizle ben 27 sene çalıştım. Hepsi teknik olarak çalışıyor. Kendilerine de ziraata ve bütün bir mahallemiz için değil, bütün mahallelere tarım konusunda vermiş olduğu destekten dolayı şahsım adına çok çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Erdemli Kargıpınarı Sulama Kooperatifi Başkanı Hilmi Dudaklı, “Bu kadar güzel bir coğrafyada bu kadar güzel hizmetleri görmek bizleri gerçekten çok mutlu ediyor. Sayın Başkanıma tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘Milli ekonominin temeli tarımdır’. Başkanıma bütün çiftçilerim adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kazanç Projesi’nden faydalanan yetiştirici Zübeyde Sağır, “Ben Gözne’den geliyorum. Çiftçiyim. Ev hanımıyım. Muhtarlarımız tarafından bu projeyi duyduk biz. Sağ olsunlar. Ona da yazıldık. Çıktı, çok sevindik. Sayın Başkanıma çok teşekkür ederim. Yemi de verdi” sözleriyle duygularını dile getirdi.
Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, “Başkanımızın da katkısıyla özellikle söylüyorum. Erdemli Ziraat Odamız olarak bütün çiftçilerimizin sizlere selamı var. Öncelikle bir anımı anlatayım. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım ilk geldiğinde bizim Erdemli Ziraat Odamıza uğramıştı. Demişti ki, ‘Siz ne isterseniz biz onu yapacağız’. Bana da dedi ki, ‘Biz hayırlı olsuna geldik’. Dedim ki, ‘Sayın Başkanım böyle bir temennimiz var’. ‘Hemen, hay hay’ dedi. Tarımsal daire başkanımızı çağırdı ve dedi ki, ‘Hemen not alın. 2020 yılının bütçesine hemen koyun’ dedi. Kendisine çok çok teşekkür ediyoruz. Bize bir taş kırma makinesi hediye etti. Sağ olsun, var olun Başkanım” sözlerini kullandı.
Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, “Değerli arkadaşlar Büyükşehir Belediyemizin tarıma ne kadar önem verdiğini buradaki manzara bizlere anlatıyor. Çok fazla bir şey söylemeye gerek yok. Büyükşehir Belediyemizin değerli Başkanı Vahap Bey’in, tarımsal kimliği ile Mersin’imiz için ne kadar önemli olduğunu hep birlikte biliyoruz. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda Odamıza da bir dal parçalama makinesi de temin etmiştir. Sağ olsun. Bu destekler, bu hizmetler çiftçilerimiz tarafından hiç unutulmayacaktır” dedi.
Kazanç projesinin yeni yetiştiricilerinden Zahide Sakar, desteklerden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:
“Belediyemizin hizmetlerinden çok memnunuz. Ben şunu anladım ki belediye isterse halkını düşünüyor, hizmet yapabiliyor, bütçe ayırabiliyor. Hizmetin görüldüğünü, yapılabildiğini, istenilirse yapılabileceğini gördük ve yaşıyoruz. Belediyemizin birçok hizmetlerinden yararlanıyorum. Talepte bulunuyorum. Bulunmuş olduğum taleplerden de en kısa zamanda, en güzel şekilde görevlilerden bir cevap alıyorum ve çok da mutluyum. Kaz üretimine ilk kez katılıyorum ve hiçbir şekilde bir kaz yetiştiricisi olacağım aklıma gelmezdi. Sebze üretirim ama şimdi kazcılık yapıyorum. Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kendisinin aracılığıyla birçok şeyi yaşadık ve gördük.”
Şehir merkezinden gelip Dalakderesi Mahallesi’ne yerleştiklerini söyleyen Çiğdem Yavuz da, bu yılki Kazanç projesinin yeni yetiştiricilerinden. Yavuz, “1,5 senedir Dalakderesi’nde yaşıyoruz. Kendimiz tavuk besliyorduk. Bunu duyduk, başvurduk ve çıktı. Kendi paramızı kazanacağız inşallah. Çok güzel bir şey. Kadınların hep bu şekilde desteklenmesini bekliyoruz. Çocuklarımla beraber, eşim de yardımcı olacak, hep beraber bu işi yapacağız” diye belirtti.
Büyükşehir’in tarımsal desteklerini değerlendiren Darısekisi Sulama Kooperatifi Başkanı Mustafa Yaşar Gündoğdu, “Biz Başkanımızın ziraatçı olmasından, köylü çocuğu olmasından, köylüye hizmet etmesinden çok memnunuz. Özellikle kadınlara da ağırlık veriyor. Onlara da bir olanak sağlıyor. Geçen sene 28 çuvalı 18.46 taban gübresi attım, 165 liraya aldım. Bu sene atamadım. Ne oldu? Kalite düştü. Ben kirazcıyım mesela. 30 lira bekliyordum, 14 liraya sattım. Niye? Olmadı. Dolu da vurdu” diye konuştu. Büyükşehir’in desteklerini değerlendiren Gündoğdu, “Bizim için bir nimet, bir ekmek gibi. Çok memnunuz. Özellikle şimdiki hayvan projesi var ya bulunmaz bir nimet. Biz üretmezsek, şehirli aç kalır. Biz aç kalırız. Ben 78 yaşındayım hala üretiyorum. Duygulandım da yani” dedi.
Musallı Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Osman Kuru, “Bizim de boru ihtiyaçlarımız var. Bütçemiz yetmiyor, alamıyoruz. Sağ olsun Başkanımız bize yardımcı oldu. Su her şey bizim için. Su oldu mu verim artıyor. 50 kilo veren ağaçlarımız 100 kilo vermeye başladı. Verimlerimiz arttı. Sağ olsun Başkanımız yanımızda duruyor. Her ihtiyacımıza karşılık veriyor” ifadelerini kullandı.
Törende yerini alan üreticilerden İrem Ersoy ise, “Vallahi çok mutluyuz. Başkanımızdan da çok memnunuz. Tarıma çok yüksek bir önem verdiler. Bunun için gerekli teçhizatı da sağladılar. Onun için de ayrıca teşekkür ediyorum” diye belirtti.